Global trade and logistics are on the verge of a rapid transformation. As in every sector, the new type of coronavirus epidemic has posed shocks in foreign trade and logistics. Mentor Customs Consultancy CEO Hakan Çınar states that “the cards will be redistributed, the system will change”, stating that the balances in the sector have changed.
Küresel ticaret ve lojistik hızlı bir dönüşümün eşiğinde. Her sektörde olduğu gibi yeni tip coronavirüs salgını dış ticaret ve lojistikte de şoklar etkisi yarattı. Mentor Gümrük Müşaviriliği CEO’su Hakan Çınar “kartlar yeniden dağıtılacak, sistem değişecek” diyerek sektörde dengelerin değiştiğini belirtiyor.
The difficult times carries on the Covid19 pandemic side.Restrictions have been strengthened due to the increase in cases Worldwide. The long run of this process affected the business environmentat the most. How do you evaluate the point reached now?
In the early days of the Covid-19 pandemic, I put the headline “B.V- A.V”, which means before and after the virus, in a column I wrote in Dünya newspaper. Although the article was odd at first, but later it was understood better what I meant. I insistently emphasized that nothing will be the same in the future. Although I wish time didn’t justify me, the picture we see nowadays reveals that we cannot easily return to the order we are used to. With such rapid progress of the process, adaptation to the online world was undoubtedly the biggest impact of the pandemic. It is not known whether online life came to us or us, but it is certain that the pandemic put the whole business world to an important test. Until fourteen months ago, no one would have thought that cafes and restaurants, shopping centres, entertainment venues, and wedding halls would be closed, and people would have to work at their homes. The ongoing process brought us many innovations such as distance learning, online meetings and job interviews, and it required all domestic and foreign companies to take some measures. While companies that care about technology set up their systems without difficulty, many businesses that did not make a disaster plan were quite late in taking measures.
—-
Covid19 salgınında zorlu süreç devam ediyor. Dünya genelinde vakalarda yaşanan artış nedeniyle kısıtlamalar arttırıldı. Bu sürecin uzaması ise en çok iş dünyasını etkiledi. Şu anda gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Covid-19 salgının ilk zamanlarında Dünya gazetesinde yazdığım bir köşe yazısında virüsten önce ve virüsten sonra anlamına gelen “V.Ö- V.S” manşetini kullandım. Yazı ilk başta yadırgansa da ne demek istediğim sonra daha iyi anlaşıldı. İlerleyen zamanlarda hiçbir şeyin aynı olmayacağını ısrarla vurguladım. Keşke zaman beni haklı çıkarmasaydı desem de bu günlerde karşımıza çıkan tablo alışık olduğumuz düzene çok da kolay dönemeyeceğimizi ortaya koyuyor. Sürecin böylesine hızlı ilerlemesi ile birlikte çevirim içi dünyaya uyum sağlanması şüphesiz salgının en büyük etkisi oldu. Çevirim içi yaşam mı bize geldi, biz mi ona bilinmez ama salgının tüm iş dünyasını önemli bir sınava tabi tuttuğu kesin. On dört ay öncesine kadar kafe ve restoranların, alışveriş merkezlerinin, eğlence mekânlarının, düğün salonlarının kapanacağı, insanların evlerinde çalışmak zorunda kalacağı hiç kimsenin aklına dahi gelmezdi. Devam eden süreç bizlere uzaktan eğitim, çevirim içi toplantılar ve iş görüşmeleri gibi birçok yeniliği beraberinde getirmesiyle birlikte yerli, yabancı tüm şirketlerin bazı tedbirleri almasını da zorunlu kıldı. Teknolojiyi önemseyen şirketler, zorlanmadan sistemlerini kurarken, afet planı yapmayan birçok işletme ise tedbir almakta bir hayli gecikti.
Consumption will decline, albeit partially, of course, albeit a little.
Kısmen de olsa tüketim de elbette bir parça da olsa gerileyecek
So, what are the possible scenarios for global trade after the pandemic?What kind of business process is expected to be experienced? How do you see its position in Turkey’s foreign trade?
Developments have revealed how important agriculture and animal husbandry for a country, and it is critical to meet the nutritional needs in difficult times. In addition, the pandemic process revealed the importance of supply and logistics development in parallel with e-commerce and e-export. Currently, the business world is eagerly waiting for how the wounds caused by the pandemic will be closed and when and how the markets will fully recover. While the ongoing uncertainty around the world continues to cause serious problems, the steps to be taken by the states in this period, except for the development of projects that will relieve all businesses, remain extremely limited.
An important point to be noted is the developments in the supply chain. In this context, a statement made by the international credit rating agency Moody’s in the past months offers significant content. Moody’s reported that they anticipate that the Covid-19 outbreak will accelerate supply chain changes and become regional. In the statement, which is expected to be effective in the Asian region of fundamental changes in global trade relations, it is stated that ensuring supply security by increasing the power of supply chains will become a goal that surpasses cost and efficiency issues, and that companies create strong supply chains, use both diversification and regionalization strategies, as well as a single supplier. It is emphasized that addiction will be reduced. In addition, the report mentions an expectation that the productions will move closer to the market. In the light of this statement, we can say that there is an expectation that regional markets will be targeted in global supply.
Cards will be redistributed; the system will change. The biggest change will take place in the direction that human beings, who will not give up their comfort, will continue to consume, but this time they will transform their consumption and purchases into smaller ones. In other words, by shopping less, more often and with better quality, Western countries will turn into a state that will adopt savings more. He will also devote more time to health and tourism, and he will spend his money more carefully. Consumption will decline, albeit partially, of course, albeit a little. On the other hand, when we look again based on macro trend for production to shift towards the close of the market, we have managed to transform into an opportunity for Turkey. The World Bank, Turkey Economic Monitoring Report August 2020 the number of cases despite the sudden rally in Turkey’s spreading the virus compared to other countries and adverse health effects receive under relatively faster control, noting been emphasized that a difficult year in 2020 for Turkey. However, the report of Turkey’s economy is projected to contract by 3.8 percent in 2020, in 2021 he mentioned how the uncertainty will be a recovery. At this point, if we collect our economy correctly, direct the money markets correctly, consolidate internal balances and restore confidence in our country, we can get out of this process more profitably than other countries. Of course, for this, political wills need to achieve all these goals without compromising even one. We often claim that we are a nation that loves crises and manages them well, just as the wolf loves the misty weather, and this period is an important opportunity for this.
—–
Peki salgın sonrası dış ticaret için olası senaryolar neler, nasıl bir sürecin yaşanması bekleniyor? Türkiye’nin dış ticaretteki konumunu nasıl görüyorsunuz?
Yaşanan gelişmeler bir ülke için tarım ve hayvancılığın ne denli önemli ve zor günlerde öncelikle besin ihtiyacının karşılanmasının kritik olduğunu ortaya koydu. Bunun yanı sıra salgın süreci e-ticaret ve e-ihracata paralel olarak tedarik ve lojistik gelişiminin ehemmiyetini gözler önüne serdi. Şu anda iş dünyası salgının açtığı yaraların nasıl kapatılacağını, piyasaların tam anlamı ile ne zaman ve nasıl toparlanacağını merakla bekliyor. Dünya genelinde devam eden belirsizlik önemli sıkıntılara sebebiyet vermeye devam ederken bu dönemde devletlerin tüm işletmeleri rahatlatacak projelerin geliştirilmesi dışında atılacak adımlar son derece kısıtlı kalıyor.
Belirtilmesi gereken önemli bir nokta ise tedarik zincirinde yaşanan gelişmeler. Bu kapsamda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in geçen aylarda yaptığı bir açıklama kayda değer içerikler sunuyor. Moody’s, Covid-19 salgının tedarik zinciri değişikliklerini hızlandıracağını ve bölgesel hale geleceğini öngördüklerini bildirdi. Küresel ticaret ilişkilerinde temel değişiklerin Asya bölgesinde etkili olacağı beklendiği belirtilen açıklamada, tedarik zincirlerinin gücünün artırarak arz güvenliğini sağlamanın maliyet ve verimlilik konularını geride bırakan bir hedef haline geleceğini ve şirketlerin güçlü tedarik zincirleri oluşturmasının, hem çeşitlendirme hem de bölgeselleşme stratejilerini kullanmalarının yanı sıra tek bir tedarikçiye olan bağımlılığın azaltılacağı vurgulanıyor. Ayrıca raporunda üretimlerin pazara yakın noktalara taşınmasının söz konusu olacağına dair de bir beklentiden söz ediliyor. Bu açıklama ışığında küresel tedarikte bölgesel pazarların hedefleneceği beklentisinin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.
Kartlar yeniden dağıtılacak, sistem değişecek. En büyük değişim konforundan vazgeçmeyecek olan insanoğlunun yine tüketmeye devam edeceği ancak bu kez tüketim ve satın alma miktarlarını daha küçük hale dönüştürecek olması yönünde gerçekleşecek. Yani daha az, daha sık ve daha kaliteli alışveriş yaparak, tasarrufu daha çok benimseyecek bir hale dönüşecek Batılı ülkeler. Sağlığa ve turizme de daha fazla zaman ayırır hale gelecek, parasını daha dikkatli harcayacak. Kısmen de olsa tüketim de elbette bir parça da olsa gerileyecek. Öte yandan yine makro bazlı baktığımızda, üretimlerin pazara yakın yerlere doğru kaymasına ilişkin trendi, Türkiye için bir fırsat haline dönüştürmeyi başarmak zorundayız. Dünya Bankası, Türkiye Ekonomik İzleme Raporu’nun Ağustos 2020 sayısında vakalarda yaşanan ani yükselişe rağmen Türkiye’nin diğer ülkelere kıyasla virüsün yayılmasını ve olumsuz sağlık etkilerini nispeten daha hızlı kontrol altına aldığını belirterek, Türkiye için de 2020 yılının zor geçeceği vurgulandı. Bununla birlikte raporda Türkiye ekonomisinin 2020 yılında yüzde 3,8 oranında daralacağı öngörülürken, 2021 yılında nasıl bir toparlanmanın olacağının belirsizliğinden bahsedilmişti. İşte tam bu noktada, ekonomimizi doğru bir şekilde toparlar, para piyasalarını doğru yönlendirir, iç dengeleri sağlamlaştırır ve yeniden ülkemize olan güveni sağlamayı başarırsak bu süreçten diğer ülkelere göre daha kârlı çıkabiliriz. Elbette bunun için siyasi iradelerin tüm bu hedefleri birinden dahi ödün vermeden başarması gerekiyor. Hani kurdun puslu havayı sevmesi gibi, krizleri seven ve iyi yöneten bir millet olduğumuzu iddia ederiz ya sık sık işte bu dönem tam da bunun için önemli bir fırsat.
Saudi Arabia’s unofficial embargo leaves Turkish exporters in suspense
Suudi Arabistan’ın resmî olmayan ambargosu Türk ihracatçıları muallakta bırakıyor.
While global trade was going through a difficult period, we observed Kingdom of Saudi Arabia imposed an embargo on Turkish goods for political reasons. How did the embargo affect export shipments?
While the country has declared mobilization to increase our exports, the embargo, which has not been officially announced by Saudi Arabia, continues to seriously harm our country. This implicit embargo applied by Saudi Arabia to our country had an enormous impact on our exporters. Moreover, an unknown and open-ended blocking is much more dangerous than known. Whether I send the products or not, can the recipient withdraw or not, can they send my money if they check? such as it creates many uncertainties. For this reason, the absence of an official embargo leaves the Turkish exporters in suspense, and the containers waiting at the ports, the demurrage and warehouse holdings cause serious problems. Moreover, although we hear that some Arab countries have started similar practices, albeit partially, the short-term experience has relieved our exporters. Saudi Arabia constitutes an important potential in our country’s exports and this issue should now be clarified with a high level of diplomacy as soon as possible. Actually, I guess it would be more correct if I said that it should have been clarified yesterday.
—-
Küresel ticaret zorlu bir süreçten geçerken Suudi Arabistan’ın politik gerekçelerle Türk mallarına ambargo uyguladığını gördük. Ambargo ihracat sevkiyatlarını nasıl etkiledi?
İhracatımızı arttırmak için neredeyse ülkece seferberlik ilan etmişken Suudi Arabistan’ın halen resmî olarak ilan etmediği ambargo ülkemize ciddi manada zarar vermeye devam ediyor. Suudi Arabistan’ın ülkemize uygulamış olduğu bu örtülü ambargonun ihracatçılarımız üzerindeki etkisi son derece fazla oldu. Üstelik bilinmeyen ve ucu açık bir engelleme, bilinene göre çok daha tehlikeli. Ürünleri göndersem mi göndermesem mi, alıcı çekebilir mi çekemez mi, çekse paramı gönderebilir mi gönderemez mi? gibi birçok belirsizlik doğuruyor. Bu nedenle resmî olarak bir ambargonun olmaması Türk ihracatçısını muallakta bırakmakla birlikte limanlarda bekleyen konteynerlar, oluşan demurajlar ve ardiyeler önemli sorunlara yol açıyor. Üstelik bazı Arap ülkelerinin de benzer uygulamalara kısmi de olsa başladıklarını da duyar gibi olsak da kısa süreli yaşanması ihracatçılarımızı rahatlattı. Suudi Arabistan ülke ihracatımızda önemli bir potansiyel teşkil etmekte ve bu konu bir an önce üst seviye bir diplomasi ile artık netleşmeli. Aslında dün netleşmeli idi desem daha doğru olacak galiba.
Brexit, also need to start the process for Turkey as an anxious, every day promises to be a fruitful one a little more to our favour.
Brexit, Türkiye için endişeli bir süreç olarak başlasa da, her geçen gün biraz daha lehimize bir sonuç doğuracağa benziyor.
I wonder how reflected the free trade agreement signed between Turkey and the UK to the logistics of mobility between the two countries. Is there an acceleration in trade between the two countries, as of now?
Brexit, also need to start the process for Turkey as an anxious, every day promises to be a fruitful one a little more to our favour. I think that the willingness of both countries to develop trade mutually is important in this regard. Nevertheless, I cannot help but say that it is necessary to be cautious before getting the trousers rolled up early.
—-
Son olarak Türkiye ile İngiltere arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının iki ülke arasındaki lojistik hareketliliğine nasıl yansıdığını merak ediyorum. Daha yeni olmasıyla birlikte iki ülke arasındaki ticarette bir ivme söz konusu mu?
Brexit, Türkiye için endişeli bir süreç olarak başlasa da, her geçen gün biraz daha lehimize bir sonuç doğuracağa benziyor. İki ülkenin de karşılıklı olarak ticareti geliştirme konusundaki istekliliğinin bu konuda önemli olduğu düşüncesindeyim. Yine de paçaları erken sıvamadan temkinli olmak gerektiğini de söylemeden edemeyeceğim.
Writer: Sibel MAZREK
Yazar: Sibel MAZREK